SAM-SEV’İN var oluş hikâyesi bundan tam 21 yıl önce, Şubat 1988 de Sadi Subaşı’nın kişisel düşüncesi ve kişisel girişimi ile Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda düzenlediği bir toplantı ile başlamıştır.
Samsun protokolü ve Samsun sevdalıları ile Samsunspor’a gönül vermiş olanların davetli olduğu bu toplantıya, 100 davetliden 50 civarında katılım olmuştur. Samsun Garnizon Komutanı, Ondokuzmayıs Üniversitesi Rektörü, Ticaret ve sanayi Odası Başkanı rahmetli Mehmet Çebi, Samsunspor Yönetim Kurulu üyeleri yanında, tanınmış işadamları ile serbest meslek sahipleri katılmıştı. Toplantının amacını açıklandığında, katılan herkes destek vermiş ve hemen orada ilk hazırlıkları yapacak bir kurul belirlenmiştir. Bu kurul ilk toplantısını Büyük Samsun Oteli’nde yapmış, daha sonra 25 kişiye çıkan hazırlık komitesi çalışmalarını Samsun Eczacılar Odasında sürdürmüştür. Böyle bir toplantıya gerek duyulmasına neden, Samsunspor’un mutlaka şahısların elinden alınarak Samsunluların kucaklayacağı bir tüzel kişiliğe verilmesinin daha doğru olacağı düşüncesidir. Bu yapının da, daha inandırıcı ve daha çok güven vereceği için vakıf statüsünde olması planlanmıştır.
Evet, yola çıkış noktası Samsunspor’du. Ancak toplantıya katılanların önerileri ile tüzük hazırlamak üzere oluşturulan kurul, bu vakfın Samsun’un Samsunspor ile birlikte tüm sorunlarını da kapsamasının daha yararlı olacağı noktasında karar vermiş ve tüzük de bu çerçeve de hazırlanmıştır. İlk dört yıllık dönemde SAM-SEV’İN tanıtılması yanında, Samsun için çok önemli bazı ilklere de imza atılmıştır. İlk kez Samsun’un sorunlarını ve çözüm önerilerini içeren bir rapor hazırlanarak Samsunlu milletvekilleri ile il yöneticilerimize sunulmuştur. O dönemlerde Samsun’da henüz günlük gazeteler ve dergi türü yayın organları yoktur. Böyle bir ortamda kaliteli baskı ile hazırlanmış ” SAM-SEV BÜLTEN” yayına sokulmuştur. SAM-SEV tüzüğüne, 19 MAYIS’IN Samsun için özel bir anlam taşıdığını ve bu nedenle bu bayramın geniş kapsamlı kutlanması gerektiği maddesini koymuştur. Bu amacın gereği olarak, 1990 yılı 19 Mayıs kutlamaları TRT’nin katılımı sağlanarak bu bayramın bir festivale dönüştürülmesinin yolu açılmıştır. TRT çok geniş bir kadro ile Samsun’a gelmiş ve 19 Mayıs 1990 sabahı saat 07.00′den itibaren akşama kadar Samsun’dan canlı yayın yapmıştır. Aynı gün 19 Mayıs Üniversitesi Spor Salonunda gerçekleştirilen eğlence programı canlı olarak yayınlanmış ve Samsun tüm Türkiye’ye geniş bir şekilde tanıtılmıştır. Gece de Samsun protokolü ve üyelerimizin katıldığı bir balo düzenlenmiştir.
SAM-SEV’İN başlattığı bu 19 Mayıs etkinliği, 1991′den itibaren Belediye Başkanı rahmetli Muzaffer Önder’in olayı sahiplenmesi ile 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı çerçevesinde kutlanan bugünkü festival haftasına dönüştürülmüştür. Yine ilk kez Samsun Milletvekillerinin Konak Sinema’sında düzenlenen bir panelde, Samsun Halkının önünde Samsun için yaptıklarını ve yapacakları projelerini anlatmaları ve tartışmaları sağlanmıştır. Samsun’da ki amatör futbol takımları arasında geleneksel turnuvalar düzenlenmiştir. Bir Samsun lobisinin oluşturulması için Anakara ve İstanbul’da ki hemşerilerimizle yakın ilişkiler kurulmuştur. Dördüncü yılın sonunda yapılan genel kurulda, kurucu üyelerimizden Sayın Refik Moral Başkanlığında ki Yönetim Kurulu görevi devralmıştır. Bu dönemde de Samsun adına önemli etkinliklere imza atılmıştır. Bu süreçte de, Eski Askeri Hastane’nin Ankara’da sürdürülen bir dizi çalışma sonrası, Kültür ve Turizm Bakanlığına devri sağlanarak Samsun’un kültürel yapısına katkı vermesi sağlanmıştır. Bu bina daha sonra Samsun Büyükşehir Belediyesi bünyesine devredilmiş olup, şu anda Büyükşehir Belediyesi kültür merkezi olarak hizmet vermektedir.
Bilindiği gibi Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Paşa daha sonra Havza üzerinden Amasya’ya geçmiş ve “Amasya Tamimi” ile Milli Mücadele ateşini yakmıştır. Daha sonra Erzurum, Sivas Kongreleri’ni toplamış ve ardından Ankara’ya geçerek Laik ve Çağdaş Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atmış ve milli mücadele için Anadolu’yu ayağa kaldırmıştır. İşte bu tarihi yolculuğu ölümsüz hale getirmek üzere Sayın Moral Yönetimi her yıl 25 Mayıs sabahı Samsun’dan Havza’ya hareket eden “KURTULUŞ TRENİ PROJESİNİ” başlatmıştır. Bu trenle başta Valimiz olmak üzere Samsun protokolü, gazilerimiz, öğrenciler ve SAM-SEV üyeleri bando eşliğinde Havza’ya hareket ediyor ve Havza’nın 25 Mayıs Kurtuluş Günü törenlerine katılarak akşamüzeri Samsun’a dönüyorlardı. Yine bu süreçte bazı eski Samsun evleri Kent Müzesi yapılmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanlığına kazandırılmıştır. 8 yıl süreyle büyük bir özveri ile görevini sürdüren Sayın Moral üzülerek söylemek gerekirse üyelerimizin ilgisizliğinin de etkisi ile 1999 yılında görevi bırakma kararı almıştır. Üst üste yapılan genel kurullarda göreve talip çıkmaması üzerine sıkıntılı bir sürece girilmiştir.
Bu sırada Samsun’a Vali olarak Sayın MUAMMER GÜLER atanmıştır. Belediye Başkanlığına da Sayın Yusuf Ziya Yılmaz seçilmiştir. İşte böyle bir ortamda yapılan Olağanüstü Genel Kurula katılan Valimiz Sayın Muammer Güler yaşanan belirsizlikten rahatsız olarak kürsüye gelmiş ve bugün dahi kulaklarımızdan gitmeyen şunları söylemiştir. Sayın Valimiz özetle, ” Ben Gaziantep’te kaldığım sürede böyle bir kurumu oluşturmaya çalıştım. Fakat başaramadım. Siz zoru başarmış ve kent parlamentosu niteliğinde çok seçkin üyelerle bu vakfı kurmuşsunuz. Şimdi bunu ortada bırakıyorsunuz. Bunu yapamazsınız. Madem bunun kuruluşuna emek vermişsiniz şimdi bu görevden kaçamazsınız. Ben de gereken desteği vereceğim. Kurucu başkanı olarak bu görevi yeniden Sadi Subaşı’nın üstlenmesini” istiyordu. Bu konuşma sonrası kurucu başkan Sadi Subaşı 2. kez görevi üstleniyordu. Vakfın çok ciddi maddi kaynak sıkıntısı vardır. İlk etapta son genel kurulda verilen destek sözleri doğrultusunda Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Yusuf Ziya Yılmaz Belediyeye ait tarihi bir binanın küçük bir bölümünü SAM-SEV’İN ofis olarak kullanımına tahsis etmiştir. Ne var ki bir süre sonra bu ofisin SAM-SEV’E tahsisi bazı kesimler tarafından Sayın Yılmaz’ı yıpratmak amacı ile kullanılmaya başlamıştır. Bu kent adına bir şeyler yapabilmek amacı ile kurulmuş olan SAM-SEV’E uzatılan elin zarar görmemesi için, SAM-SEV Ofisini kiralanan bir başka yere taşımak zorunda kalmıştır.
SAM-SEV’İN ayakta durması için öncelikle bir gelir kaynağı yaratılması gerekiyordu. Bu amaçla hazırlanan proje ile gelir sağlanması yanında kuruluş amaçlarından birisine de katkı da bulunulacaktı. Proje, Samsun’un simgesi olan “Atatürk Anıtı’nın Maketini” yaptırmaktı. Samsun’a gelen konukların dönüşlerinde Samsun anısı olarak götürebilecekleri bir tanıtım ürünün bulunmaması Samsunluların ortak üzüntüsüydü. Bu proje ile bu boşluk da doldurulacaktı. Uzun bir araştırmalar sonrası İstanbul’da bir firma anlaşma yapıldı. Ancak başlangıç noktasında önemli bir maddi kaynağa ihtiyaç vardı. Bu konu da ilk desteği o dönemin Valisi Sayın Muammer Güler verdi. Valilik olarak Samsun’a gelen resmi konuklarına verilmek üzere ilk parti üretim heykellerinden bir miktarını Özel İdare kanalı ile satın aldılar. Daha sonra da Başbakanlık Tanıtma Fonuna başvurularak projeye kaynak talebinde bulunuldu. O dönem de bu fonun Başbakan Yardımcılığına bağlı olması ve Başbakan Yardımcısı Sayın DEVLET BAHÇELİ’NİN de MHP Genel Başkanı olması nedeniyle, MHP Samsun Milletvekilleri Sayın Vedat Çınaroğlu ile Sayın Ahmet Aydın’dan büyük bir destekleriyle istenen bu maddi destek sağlanmıştır. İlk etapta tek boyutta yaptırılarak başlatılan heykel maketleri daha sonra iki boya çıkartılmıştır. Ardından Atatürk Heykeli’nin ve Bandırma Vapuru’nun iki boy polyester panoları ile Atatürk Anıtı, Bandırma Vapuru ve Gazi Müzesi’nin resimlerinin yer aldığı anahtarlıkları devreye sokulmuştur. Heykel maketleri ayrıca özel olarak yaptırılan ve üzerinde “19 MAYIS KENTİ SAMSUN” yazısı ile üst köşelerinde ay yıldız bulunan kesme camdan yapılmış kabinler içersinde de satışa sunulmuştur.
Bu projenin geliri ile vakfın personel ve genel giderlerini karşılamanın yanında, öğrenci burslarına da kaynak yaratmış oluyordu. Bu ürünler başta Valilik ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile önemli resmi ve sivil kuruluşlar tarafından da alınarak konuklarına, düzenlenen panel türü toplantılara katılan konuşmacılara plaket yerine sunulmaktadır. Ancak, üzülerek söylemek gerekirse, Samsun’un en önemli tanıtım simgesi olan bu ürünlere başlangıçta gösterilen ilgi, son yıllarda anlaşılmaz şekilde azalmış bulunmaktadır. Oysa tam tersine, Samsun tanıtımına çok önemli katkı verdiğine inanılan ürün çeşidinin artırılmasının desteklenmesi gerekirdi. Ancak bunlara rağmen, Samsun’un tanıtımı adına desteklerini sürdüren kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının varlığı bu üzüntüyü biraz olsun azaltmaktadır. Bu ürünlerin özellikle turistlerin ziyaret ettikleri yerlerde satışı için yapılan girişimler sürdürülmektedir.
Son on yıllık dönemde düzenlenen etkinlikleri ve Samsun Halkı’nın çıkarları ve beklentileri doğrultusunda sergilenenleri de şu ana başlıklarla özetleyebiliriz.
* 1999 da göreve gelen yönetim kuruluna ulaşan bir bilgiye göre Karadeniz Bölge’sinde yapılması planlanan tersane projesi fizibilite çalışmalarında en uygun yer olarak SAMSUN’UN belirlenmişti. Bu haber üzerine olayın üzerine gidilmiştir. Ankara’ya gidilerek Ulaştırma Bakanlığı Gemi İnşa ve Tersaneler Genel Müdürlüğü’nde genel müdürle görüşülmüştür. Ankara’da yapılan görüşmelerde, Samsun adına çok büyük bir şans olacak bu projeye kent olarak sahip çıkılmadığı ve projenin rafa kaldırıldığı öğrenilmiştir. Ankara dönüşü proje Samsun gündemine taşınarak kamuoyu oluşturulmuştur. Ardından o dönem iktidarda olan Ecevit’in Başbakanlığını yaptığı Koalisyon Hükümeti’nin Samsunlu Milletvekillerinin desteği ile arazi tahsisinin yapılması çalışmaları başlatılmıştır. Daha sonra iktidara gelen AKP’li Milletvekillerimizin de desteği ile tersane tahsisleri yapılmıştır. Mendirek yapımından sonra tersane inşaatları başlayacaktır.
* Samsun’un sorunlarına TBMM’de çözüm aramak için Samsun Milletvekillerini davet ederek Ankara Samsun evi’nde bir toplantı düzenlenmiştir. Bu toplantıya o dönem ki Valimiz Sayın Muammer Güler’de katılmıştır. Toplantımıza Ankara’da bulunan Samsun Ondokuzmayıs Kültür ve Dayanışma Vakfı ve Derneği yöneticileri ile Ankara’da ki Samsunlu işadamlarımız da katıldı. Sorunların tartışılması ve ana sorunlar için atılacak adımların belirlenmesi adına önemli bir girişim başlatılmış oldu.
* Bu toplantıların her yıl düzenli yapılması kararı, sonunda bu toplantıların Samsun’da ve sorunları yaşayarak gören tarafların da katılacağı toplantılarda çözülmesi noktasına geldi. Böylece “SAMSUN KENT KURULTAYLARI” Fikri oluştu. Sonuçta 2002, 2203, 2004 yıllarında 1,2. ve 3. Samsun Kent Kurultayları başarı ile yapıldı. Kurultaylarda bir tarafta sorunlara yaklaşımı olan ve Samsun ile ilgili söylem ve projeleri ile bilinen 15 sivil toplum kuruluşu yer alıyor ve sorunları ile çözüm önerilerini gündeme getiriyordu. Diğer yanda ise, Samsun Milletvekilleri yer alarak belirlenen sorunların TBMM de çözümü için düşünce değerlendirmelerini, kent adına da katılan Samsun Valisi, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı ile Ondokuzmayıs Üniversitesi Rektörü de sorunların yerel baz da çözümüne ışık tutuyorlardı. Bu Kurultaylar ortalama 8 saatlik bir maraton şeklinde yapılıyor ve yerel KLAS TV kanalı tarafından da anında canlı yayınla Samsunlulara iletiliyordu. Görülen eksiklikler getirilen eleştiri ve öneriler doğrultusunda giderilerek her yıl daha etkin hale getirilen kurultaylar sonunda belirlenen ana sorunlar ve çözüm önerilerini içeren bir “SONUÇ BİLDİRGESİ” yayınlanıyordu. Ayrıca sunulan bildiriler ve getirilen önerilerin tamamı bir kitapçık haline getirilerek hazırlanan kurultayın kayıt CD’leri tüm milletvekillerine, yerel yöneticilerimiz, Samsun ve Ankara’da ki bürokratlarımıza ulaştırılıyordu. Bu kurultaylarda çok önemli sorunlar ve öneriler ortaya çıkıyor ve bir yıl boyunca gündem oluşturuyordu. Ne var ki, böylesine olumlu ve Samsun için çok önemli platform, sonunda bazı yerel yöneticilerle bazı siyasilerin anlaşılamaz telkinleri ile hareket eden önemli 5 sivil toplum kuruluşu tarafından sabote edildi. Her yıl düzenlenen kurultay öncesi, ” Bu kurultaylara biz öncülük yaptık ama daha iyisini yapacak kuruluşa destek vermeye Hazırız” çağrısı yapmamıza rağmen bu önemli kurultayların sonunun hazırlanması Samsun adına büyük şanssızlık olmuştur. SAM-SEV bunun üzerine, kurultayları düzenlemekten vaz geçtiğini bir basın açıklaması ile kamuoyuna duyuruyordu. İşin üzücü ve şaşırtıcı tarafı, böyle bir iptalin yerel basın tarafından dahi tartışılmaması ve nedenlerinin irdelenmemesi olmuştur.
* Bu kurultayların önemi daha ilkinde ortaya çıkmış ve 8 yıldır Samsun Gündemin de bulunan ” MOBİL SANTRAL” bilmecesi, ilk kez 2002 Samsun Kent Kurultayı’nın da ortaya çıkmıştır. Tüm dünyanın terk ettiği 6 numaralı fuel-oil kullanacak olan 100 MW. lık adı mobil kendileri sabit, dünyada “kanser santrali” olarak adlandırılan iki adet “Mobil Santral” Samsun Halkından saklanarak Tekkeköy’de konuşlandırılıyordu. Bu iki santral başka iller için planlanmış, ancak o illerin başta belediye başkanları ve milletvekilleri olmak üzere tüm kentin karşı çıkması üzerine Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı’nın daveti ile Samsun’a kaydırılmıştı. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanının konuyu gündeme taşıması ile başlayan karşı tavır uzun bir mücadeleyi gerektirmiştir. SAM-SEV’in de içinde yer aldığı Sivil Toplum Kuruluşlarının oluşturduğu “Çevre Birlikteliği”, bilimsel raporlarla desteklenen bir direniş kampanyası sonrasında Samsun Barosu aracılığı ile konuyu yargıya taşımış ve sonuçta her iki santralde yargı kararı ile kapattırılmıştır.
* Oluşan bu çevre bilinci ile “Çevre Birlikteliği” aynı hassasiyeti daha sonra Samsun’a yapılması düşünülen asbestli gemi söküm tesisleri konusunda da göstermiştir
* Tüm bu olanlara rağmen Hükümet, adeta Samsun’u ve Türkiye’nin geleceği olan Çarşamba ve Bafra Ovalarını gözden çıkartan bir tavır ile bu ovayı kirli yatırımlara açmış gözükmektedir. Bu bölge enerji koridoru ilan edilmiştir. Bu bölgeye bu kez de 6 adet ( iki tanesinin kömür ile çalışacağı söylenmektedir) termik santral yapım lisansı verilmiş bulunmaktadır. Çevre birlikteliği bu kez de bu termik santrallerin yapımına karşı yargıya başvurmak üzere raporlar hazırlanmaktadır. Bu santralleri üreteceği elektrik Türkiye enterkonnekte sisteme verilecek olup Samsun ekonomisine bir katkı yapmayacak, çalışacak işçi sayısı da en fazla 75-80 kişi ile sınırlı olacağından Samsun’un işsizlik sorununa da çözüm olamayacaktır. Buna karşılık oluşturacağı sera etkisi ve yayacağı zehirli gazlar ve atıklarla canlı yaşamına ve tarım alanlarına, soğutma amacı ile denizden alacağı suyu ısıtarak denize deşarj edeceği için denizde ki canlı yaşamını da olumsuz etkileyecektir.
* Dünyanın 21. yılda yaşayacağı en büyük tehlike olarak “KÜRESEL ISINMA” ve yaratacağı kıtlık olarak gösterilmektedir. Küresel ısınma döneminin en fazla önem kazanacak iki şeyinden birisi su diğeri gıda maddesidir. 10 yıl öncesine kadar gıda maddesi üretiminde kendi kendine yeten 7 ülkeden birisi olan Türkiye bugün üretimden kopartılmaktadır. Oysa gıda maddesi üretimi için gerekli olan verimli topraklar ve su ülkemizde yeterince bulunmakta ve küresel ısınmadan en son etkilenecek ülkelerden birisi de ülkemizdir. Böyle bir ortamda, çocuklarımızın geleceği olan Çarşamba Ovasına ve sularımıza sahip çıkmak hepimizin ödün verilemez görevi olmalıdır. İşte bu açıdan bakarak bu ovayı yok edecek her yanlış yatırıma karşı çıkılmıştır. Çıkmaya da devam edilecektir.
* Samsun Valiliği Kalkınma Ofisi 2008 yılı Eylül ayı başlarında bir açıklama yaparak Samsun İli sınırları içinde 36 adet yatırım yapılacağını duyurmuştur. Bu yatırımların tarım alanlarını da kapsayıp kapsamadığını öğrenmek amacı ile SAM-SEV Yönetimi Samsun Valiliğine başvurarak bu yatırımların ne tür yatırım olduğunu ve nerelere yapılacağını “bilgi edinme yasası çerçevesinde” öğrenmek istemiştir. Ne yazık ki, Bafra, Çarşamba, Tekkeköy, Ondokuzmayıs gibi en verimli tarım alanlarının da içinde olduğu bildirildiği halde buralara yapılacak yatırımların cinsleri, “şirketlerin ticari sırrıdır, açıklanamaz” denilerek istenen bilgiler verilmemiştir. Bu yazışmaları bülten içersinde bulabilirsiniz. Üzülerek söylemek gerekirse, yatırım yapılsın da nasıl yapılırsa yapılsın, anlayışı ile çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği karartılmaktadır. Bu konuda ki kent yönetiminin tavrını Samsun Halkı’nın değerlendirmesine bırakıyoruz.
* SAM-SEV’İN ve Samsun’un tanıtımına da katkıda bulunacak WEB sayfamız yenilenerek hizmete sunulmuştur.
* Basımına ara verdiğimiz bültenimiz de yeniden yayına sokulmuştur.
* Aramızdan ayrılan ve aramıza veraset yolu ile katılan yeni üyelerimiz ve geçtiğimiz genel kurullarda tüzüğümüzde yapılan değişiklikleri de içeren “Tüzük ve Üye” kitapçığımız yenilenmiş olup, Genel Kurul sırasında üyelerimize dağıtılmıştır.
* Yapabildiklerimizin yanında yapamadıklarımızın da üzüntüsünü duyduğumuzu söylemek istiyoruz. SAM-SEV’E ait bir idari ofisi satın alma düşüncemizi gerçekleştirmedik. Ama inanıyoruz ki, emlak fiyatlarının düştüğü bu dönem de görev alacak yeni yönetici arkadaşlarımıza biraz destek verirseniz, bu eksikliğimizi gidereceklerdir.
* SAM-SEV’İN, sorunlar kenti haline gelen ve kent adına konuşanın az olduğu Samsun için bir şans olduğuna inanıyoruz. SAM-SEV kurulduğu günden itibaren hiçbir yanlışa alet olmadan, sadece SAMSUN ve SAMSUNLUNUN çıkarları yanında tavır sergilemiştir. Zaman zaman bazı konularda koyduğumuz tavırlar bazı kesimleri rahatsız etmiş olabilir. Ancak şu ana kadar bir kez dahi tekzip almamış olmamız yaptığımız işin doğruluğunu kanıtlamaktadır. Ne var ki, üyelerimizin vakfımıza olan desteği hiçbir zaman istenen seviyede olmamıştır. Vakfın giderlerine katkı yapması için geçmiş genel kurulların birisinde alınan karar doğrultusunda üyelerden alınan yıllık katkı payı dahi, çok sayıda üyemiz tarafından ödenmemektedir. Üzülerek söylemek gerekirse, bu katkı payını ödememek için vakıftan ayrılma talebinde bulunan üyelerimiz vardır.
* Bugüne kadar hiçbir etkinliğimize ve genel kurulumuza katılmamış üyelerimizin bulunmasını açıklayıcı bir neden bulamıyoruz. Kuruluştan bugüne kadar geçen 21 yıl, SAM-SEV kurucularının yaşlarının da ilerlemesine neden olmuştur. Bu nedenle vakfımıza genç kuşaktan yeni üyeler alınması zorunlu hale gelmiştir. Samsun sevdalısı genç isimlerin vakıf üyeliğine kazandırılabilmesi için tüm üyelerimizin çaba harcaması yararlı olacaktır.
SAM-SEV’İN her yönden daha da güçlenmesi Samsun için önemli olup, bu konuda üyelerimizin vakfa olan desteğinin artarak devamı gereklidir.